Sosyal Medya Ve Sosyal Medya Eğitimi

Sosyal medya ağı, bazı ülkelerde politik ve toplumsal açıdan değişimi tetikleyen bir araç, ancak aynı zamanda iyi bir öğrenme methodu. Dünyanın farklı köşelerinden insanlarla buluşmayı sağlayan internet, sınırları ve mesafeleri ortadan kaldırıyor. Peki okullar bu sistemden nasıl faydalanıyor?

Kanadalı öğrenciler sosyal medya yoluyla Brezilya, İngiltere ve hatta Güney Afrika’daki yaşıtlarıyla buluşuyor. Sorularını facebook veya e-posta yoluyla ileten gençlerin bugünkü konusu ırkçılık.Kanada’da öğrenciler çalışmalarında 25’ten fazla yazılım sistemi ve bilgisayar kullanıyorlar. Ödevlerini öğretmenlerinin bloguna postalıyorlar.

Sosyal Medya Ve Sosyal Medya Eğitimi

Öğrendiklerinizi dünyanın farklı bölgelerindeki yaşıtlarınızla paylaşabilmek ve onlarla tanışmak eğitimi daha anlamlı bir hale getiriyor. Daha kişisel geçen dersler size kitapların asla anlatamayacaklarını kazandırıyor.

Bir ders kitabı size coğrafi alanı, konumu ve iklimi anlatabilir. Ama oradaki kişilerle direkt olarak konuştuğunuzda bilgileri bir ansiklopediden değil de ilk ağızdan aldığınız da tüm hikâyeyi öğreniyorsunuz.

Çocuklar kesinlikle böylesi bir egzersizle öğrenmeye daha hevesli oluyorlar. Dünyanın öbür ucundaki arkadaşlarıyla sanki öbür odadaymışlar gibi konuşabiliyorlar.

Çocuklar aynı zamanda videolar hazırlayarak herkesin izleyebilmesi için internete yükleyebiliyorlar. Sosyal medyayı kullanarak bu tip önemli mesajları tüm dünyayla paylaşabilmek çok heyecan vericidir.

Güney Afrika’da 2011 yılında düzenlenen yenilikçi eğitim forumu sınıfların duvarlarını yıkarak, öğrencilerin sosyal paylaşım alanında buluşturulmalarını esas alıyor.

Bu çocuklarla onların dilinde konuşmamız anlamına geliyor. Onların çoktandır uzmanlaştığı bir alanı eğitim sistemine pozitif bir biçimde kanalize edebiliriz.

Sosyal medya öğretmenleri bir araya getirdiği kadar bölebilir de… Eğitimciler, sınıfta teknoloji kullanma konusunda henüz hemfikir olmadılar.
Davitt ile konuştuk.

Sosyal medya insanları ismi gibi sosyalleştiriyor mu yoksa aksine bağımlılık yaratarak izole mi ediyor? Bu konuda görüşünüz nedir?

En büyük soru burada hangi dünyada yaşamak istediğiniz. Benim buradan çıkarabileceğim tek cevap çocuklarımızın her iki dünyaya da hâkim olması gerektiğidir. Ama kast ettiğimiz odasına kapanan çocuklar değil. İşte bu yüzden kablosuz cep telefonu formatında bilgisayarlar yapılıyor. Ama bundan sonraki en iyi adım sosyal medya ağını kullanarak mesafeleri yok etmek ve iletişime geçebilmektir.

Facebook ve sosyal ağlar sınıf duvarlarını yıkıyor ama çocukların internet ortamında karşılaşacakları durumu biraz tehlikeye atmıyor mu?

Bence de öyle. Ve bunun öğretmenleri internet dünyasını anlamaya daha fazla iteceğine, orada çocukların karşısında olmasalar dahi sorumluluk bilinçlerinin gelişeceğine inanıyorum. Ben bir sosyal sitenin fanatiği değilim. Ama facebook gibi sitelerin çok ilgi çekmesinden endişe duyuyorlar. Fikir bir kuruma sizin tarafından bilgilerin yollanması gerek. Ve bence biraz daha dikkatli paylaşımlar yaparak güvenli bir sosyal paylaşım üyesi olmak da mümkündür.

Sosyal medya, zaman alıcı yapısı ile olduğu kadar öğrencileri odalarına hapseden, özel hayatlarını dışarıya fütürsuzca yansıtan bir ağ olarak da adlandırılıyor. Peki, ama öğretmenler sosyal medyanın yarar ve zararlarını öğrencilerine anlatıyor mu?

Almanya Düseeldorf’da bulunan Rudolf Steiner Lisesi’nde evet! Bu okulun kendine ait bir paylaşım sitesi, web sitesi hatta ‘facebook’, ‘twitter’ ve ‘youtube’ sayfası bulunuyor. Öğrenciler verileri bilgisayar üzerinden paylaşırken, öğretmenler ise birer moderatör gibi davranıyor. Ve en önemlisi okuldaki herkes gizlilik kurallarının bilincinde.

20 yıl önce insanların özel hayatına müdahale ediliyordu. Şimdi işe küçücük çocuklar facebookta özgürce başkalarının hayatını izliyor. Aslında aralarında hiç fark yok.

Ben hükümetin ya da tanıtımcıların sayfamızda ne yazdığını umursamadığını, hatta hiç bakmadığını düşünmenin biraz da saflık olduğu kanısındayım.

Facebook günlüğünüzün en önemli sayfasını yolgeçen hanı olmuş bir tren garı bırakmanız gibi. Çocuklar facebookun sakıncalarının farkında değiller. Onlar bunun özel bir grup olduğunu düşünüyor ama gerçek öyle değil.

Öğretmenler çocukların facebook arkadaşlıklarına kendilerini kaptırıp gerçek dostlukları göz ardı edebileceği endişesi taşıyor.

Beni ilgilendiren insanların internette geçirdikleri koca zaman dilimi. Bir öğretmen olarak bazen internette ziyan ettiğimiz zaman yüzünden iletişimi kaçırdığımızı düşünüyorum.

Sosyal ağlar insanları o derin konuşmalardan alıkoyuyor. Ve iletişim bu yaştaki çocuklar için gerçekten çok çok önemlidir.

Sosyal ağlar harika bir öğrenme metodu olabildiği gibi problemleri de beraberinde getiriyor. En iyi yolsa durumu dengelemekten ve bilgisayarın esiri olmamaktan geçiyor.

Tüm okul ve enstitülerin yeni medya ağına dâhil bir biçimde öğrencileri teşvik etmesi çok önemlidir. Ancak hayatın kendine özgün iletişimde öyledir. Her öğretmen sosyal medya ağlarını tanımalıdır. Gelişimlerini takip ederek öğrencilerin hayatındaki yerini anlamalıdır. Onlara sosyal medyanın tehlikelerini ve artıları ile ilgili de yön verebilmelidir. Öğretmenler bu konuda akıl verebilmelidir.

Sosyal ağlar kesinlikle okuldan sonra da eski arkadaşları bir araya getiriyor, iş yaşamında yardımcı oluyor.